Görünmez Tank

İngiltere'nin üzerinde çalıştığı, doğada olmayan bir takım maddeler kullanılarak hazırlanan metalin ışığı kırarak cisimleri görünmez hale getirmesi mantığı ile çalıştığı iddia edilen ve haber doğru ise geleceğin silahlarından birisi olacak savaş aracıdır.Kaynak: Sabah Gazetesi Haberi

Bu teknoloji özellikle radarlarda olumlu sonuçlar veriyor. Bu madde ile kaplanan cisimlerin radarda görünmemesi ya da çok çok düşük bir iz ile görünmesini sağlıyor fakat insan gözü ile görünmemesi ise biraz daha ileri teknoloji gerektiriyor. Çünkü radar dalgalarında görünmeyen cisim ışınlardan (ışık, insan gözü) o kadar kolay kaçamıyor.

Tanklar İkinci Dünya Savaşı'na kadar genelde yakıt olarak benzin kullanıyordu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise bir çok ülke tank motorlarını değiştirerek dizel motorlara geçiş yapmışlardır.
Bir tankın çıkarttığı gürültü neredeyse bir lokomotifinkine eş değerdir. Yakıtın kokusu rüzgarın da etkisi ile çok uzaklardan farkedilebilir ve hareket halinde iken yerde titreşim yaratır.
Bir tank optik veya radar açısından görünmez kılınsa bile titreşim, koku ve gürültü sebebiyle farkedilebilecektir.
Günümüzdeki sıkça kullanılan ısı güdümlü antitank roketler, görüntüden çok ısı peşinde koştuğu için hareket halindeki ya da başka değişle motoru çalışan tankların vurulması çok basittir.
Kısaca tankların optik veya radar görünmezliğinin sağlanması, antitank teknolojisinde termal teknolojiye geçişi hızlandıracaktır.
Termal yalıtım sağlanırsa titreşime ya da koku kaynağına göre yön bulan silahlar geliştirilecektir.
Kısacası tankların 5 ana farkedilebilirlik dezavantajı vardır. Optik, Radar, Ses, Titreşim ve Koku. Bir veya bir kaçında dezavantajlı durumdan çıkılması bile tankın farkedilebilirliğini azaltmayacaktır. Ama mevcut gelişmenin, savaş teknolojisi açısından, geliştirenin hanesine pozitif etki yapacağı aşikardır.

Tankların bazı geliştirilmiş uçaklar gibi radarda görünmemesi ile ilgili çalışmalar bir çok ülke tarafından devam ettirilmekte olup konu ile ilgili epey mesafe katedilmiştir. ilgili haber incelendiğinde; (Kaynak: Hürriyet)
Görünmezlik teknolojisi, yansıtma özelliklerinin azamiye çıkarılması için silikonla kaplanan bir tanka, etrafındaki manzaradan alınan görüntülerin yayınlanması için özel adapte edilmiş kamera ve projektörlerle sağlanıyor. Sonuç olarak çıplak gözle sadece tankın arkasındaki görüntü görülebiliyor.

Görünmezlik teknolojisinin kamera ve projektörlerle geçici olarak sağlanabildiği görülebilir. Şu an için sistemin zayıf noktası, kamera ve projektörlerin saldırıya açık olmasıdır.

Amerikalıların "Görünmez Pelerin" denemelerinin arkasından gelen denemelerden biridir.
Sistem kamera ve projektörler ile arkadaki görüntünün öne verilmesi ilkesine dayanmaktadır. Bir kaç yıl önce bir japon mucitin resmini görmüştüm. "Görünmez Yağmurluk" icat etmişti. Yağmurluğun içine yerleştirdiği kameralar sayesinde arkasındaki görüntüyü yağmurluğu bir perde olarak kullanarak, yağmurluk üzerine yansıtıyordu. Tabi ki bu sayede kısmen de olsa bir göz yanılması/görünmezlik elde ediyordu.
ingilizlerin tank denemelerinde kullandığı sistem de benzer şekilde çalışmaktadır.
Sir John Pendry'nin de ifade ettiği gibi "Teori gerçekleştirildi. Şimdi zor olan bunu geliştirmek"
Şu anki teknoloji ile ışığın bu denli kırılması ve cismin etrafından dolaşıp arkasına geçmesi zor fakat eğer "Hayalini kurduğum her şeyi yapabilirim felsefesine sahipseniz istediğiniz teknolojiye ulaşmanız sadece zaman alır.
Sonuçta 70'lerde kablosuz iletişim cihazı ile konuşan Mr.Spock ile dalga geçiliyordu.

Irak'ta kafaları koparılmış 20 ceset bulundu

Irak: Vahşetin artık sınır tanımadığı, insan ölümlerinin en vahşice meydana geldiği ülke.
Düşünsenize dünyadaki sömürmüş (pardon gelişmiş) bir ülkenin 20 vatandaşının kafaları kopartılmış halde ölü bulunduklarını??? Ama onlar değersiz insanlar değil mi?
Yazıklar olsun!

Irak'ta kafaları koparılmış 20 ceset bulundu
Irak'ın Bakuba kentinde bugün 20 kişinin kafaları koparılmış haldeki cesetleri bulundu.
Polis, cesetlerin başkent Bağdat'ın 65 kilometre kuzeydoğusundaki Bakuba kentinde bir polis karakolu yakınlarına atılmış durumda bulunduğunu belirtti.
Sünni ve Şiilerin beraber yaşadığı etnik şiddetin pençesindeki kentte öldürülen kişilerin kimlikleri hakkında bilgi edinilemedi.

Kaynak: Milliyet Haber

Anglo Sakson Kaçak Arama Yöntemi

Kaçak suçluların ve kayıp kişilerin bulunmasında etkili arama yöntemlerinden biridir.
Sistemin temel noktasını medya yardımı oluşturmaktadır.
Toplumsal tepki doğurabilecek çok önemli olaylarda (suçluların hapisten kaçması, kayıp çocuklar v.s.) tüm yayınlar 30 dakikada bir kesilerek bilgi verilir ve halktan yardım istenir. Suçlulara ait resimler ve bilgiler tüm ulaşım araçları istasyonlarına, barlara, restorantlara, otellere v.s. asılır.
Suçluların yakalanmasında çok etkili yöntemlerden biridir. (Türkiye'deki örnek Üzeyir Garih'in katilinin yakalanması)

Irak

Hergün insanların öldüğü ama kimsenin ağzını açıp da yorum yapmadığı ülke.
Ölenler için ABD, AB, Türkiye, Türkiye'deki Kürtler, Irak'taki Kürtler, Ortadoğu, Rusya, Çin ve Uzaylılar yorum yapmamaktalar. Edinilen bilgiye göre de orada insanlar 'gerçekten' öldürülüyor ama bu önemsenmiyor.

Hani bir ülkenin vatandaşının ayağına kıymık batar, dünya ayağa kalkar...
Irak'takilere kazık sokuluyor kimse kılını kıpırdatmıyor.
Bu mu insanlık?

Ey insanoğlu senin çivin çıkmış görmezden geliyorsun. Tarihin vahşet örnekleri ile dolu. Suç işlenirken suç işleyen kadar sesini çıkartmayan da suçludur.
Sadece kendine yapılanı gören insan eline ilk fırsat geçtiğinde aynısını yapmaktadır.
Ve sadece kendine yapılanı konuşan insan diğerlerine yapılanlara ses çıkartmamaktadır.

Malthus (Thomas Robert Malthus)

Malthus olarak bilinir fakat tam adı Thomas Robert Malthus'dur.
En bilinen teoremi Malthus'un Nüfus Teorisi'dir.
Bu teoriye göre "insan nüfusu geometrik olarak artarken gıda arzı (üretimi) aritmetik olarak artar".

Aslında bu teoriyi okulda gördüğümde pek inandırıcı gelmemişti.
Zira şimdi biyolojik tarım yapıldığı için ürün arzı da müthiş derecede artırılabiliyor. Fakat Hitler'in 'Kavgam' adlı kitabını okurken kafama dank etti.
Hitler, Malthus'un Nüfus Teorisi'nden etkilenmişti.
Doktrininde bile bu etkileri görmekteyiz.
Hitler nüfusun gıda artışından hızlı arttığını ve "büyük" (!) Alman ulusunun beslenebilmesi için daha çok toprağa sahip olması gerektiğini iddia ediyordu.

(Biraz abartı olacak ama) İşte bir fikri dötünden anlamanın sonucu: II.Dünya Savaşı

Sağol Malthus (savaşı başına yıktım, ehe ehe)

İslami Terör

İslam dini ile alakası olmayan, islam maskesini takanların yaptıkları terördür.
Kökten dinci adı ile isimlendirilen bu gruplar, eylemlerine sebep olarak islamda yer alan "cihat" kavramını göstermektedirler. Fakat cihat kavramini dötünden anladıkları âşikardır.

Yalnız bu teröristleri eleştirirken ve lanetlerken önemli olan nokta: "Teröristlere kin kusarken sadece 'teröristlere' kin kusabilmek"tir. İslam ile terör bağdaşmayan iki kavramdır. Müslüman terörist olmaz! Olan da müslüman olmaz!
Vahşet, cinayet, isyan insan doğası içinde olan olgular. Bunun din ile alakası yok. Din öne sürülerek yapılır fakat aslında ortaya çıkan sadece insan doğasındaki arızalardır.

F-35 JSF (Joint Strike Fighter / Müşterek Saldırı Uçağı)


Geleceğin Uçağı. Türkiye, Amerika, İngiltere, İtalya, Hollanda, Kanada, Avustralya, Danimarka ve Norveç tarafından ortak geliştirilen , dikine iniş ve kalkış yapabilme özelliklerine de (tabi ki her modeli değil) sahip uçak. Türkiye'de çalışmalar TAI tarafından yürütülüyor.

Tek Uçak.
Savaştaki her amaç için farklı uçak geliştirmenin masraflı olmasından dolayı tek bir uçağın tüm görevleri yerine getirmesi amacıyla tasarlanan bir savaş uçağıdır.

Radar İzi Düşük
Silah sistemlerinin gövdenin içine saklanması sebebiyle radardaki yakalanması zor. Birden çok görevi yapabilmesi için tasarlanmış. Gelecek 40 yılın savaş uçağı olarak gösteriliyor.

Teknik Özellikleri
  • Mürettebat: 1
  • Uzunluk: 15,37 m
  • Yükseklik: 5,28 m
  • Kanat açıklığı: 10,65 m
  • Boş ağırlığı: 12.000 kg
  • Yüklü ağılığı: 19.000 kg
  • Motor: 1× Pratt & Whitney F135 ikincil yanmalı turbofan, (165 kN) ve 1x General Electric/Rolls-Royce F136 ikincil yanmalı turbofan, (178 kN)
Performans
  • Azami hız: 1,6 Mach (2000km/sa.)
  • Menzil: 12.000 km
  • Çıkabildiği azami yükseklik: 48.000 fit (15.000 m)
  • Tırmanış değeri: 40.000 fit/dak. (200 m/sn).
Resimler için tıklayın.







İngiltere

Amerika birleşik Devletleri'nin insan genomu projesi ile ilgili hedeflerinden daha önce bahsedilmişti. (İlgili yazıya link: Amerika Birleşik Devletleri)
Anglo sakson emperyalizminin yeni hedefi, insan genomu projesidir ve bu alana büyük yatırımlar yapılmaktadır. İngiltere'nin insan ve yarı-hayvan karışımı embriyo üretilmesi yönünde aldığı kararı, bu hedefe doğru adılmış adımlardan bir tanesidir.
Her ne kadar projenin amacı "insan kök hücresi yaratarak kanser ve bilimum hastalıklara çare bulmak" olarak açıklansa da -komplo teorisi yaparsak- amacın bununla sınırlanmayacağı aşikardır.
İngiltere aynı zamanda dünyadaki tüm bitkilerin tohumlarını ve tüm canlıların dna örneklerini de saklamak için çalışmaktadır.

Doğunun Zamanı Doldu

Tarihte milletleri birbirine üstün kılan unsurlar teknolojik gelişmeleri önce takip etmeleri ve yönetim anlayışlarıdır. Eski çağlar için "bilinen dünya" siyasetinde, şimdiki zaman için ise dünya siyasetinde etkin role sahip devletler ve milletler sürekli değişmiştir. Bu bir süreç. Truva savaşı anlatılır İlyada'da ve okuyan sanır ki o dönem dünyanın tek süper gücü Yunan şehir devletleri. Halbuki öyle değil. Aynı anda doğuda da yüzlerce kat güçlü devletler ve medeniyetler vardı.
Belki de "bilmememiz" sağlanan asya coğrafyasında dünyanın büyük bir kısmını hegamonyasına alan devasa devletler yaşamış ve çöküp gitmişlerdi. Sonrasında Roma'ya bakarsak; Evet bilinen dünyanın hakimi idiler fakat bir çok sebepten çöktüler. Bu liste örnekler ile uzar gider. Fakat listenin ilginç yanlarından biri Türklerin o veya bu şekilde birden çok farklı çağda, karışımda ve zamanda liste içinde yer alması. Çin'i de unutmamak lazım.

İngiliz imparatorluğu-hegamonyası da çoktan çökmüştür dünya üzerinde. Şu an Amerikan hegamonyası tam anlamı ile dünya siyasetine hakimdir. Bu süper güç İkinci Dünya Savaşı ile rüştünü ispatlamış, soğuk savaş ile fikirlerini perçinlemiştir. Uzunca süre de devam edecek gibi gözükmektedir. Şu anki dünya düzeninde bir değişiklik ise muhtemelen teknolojik bir gelişme ile olacaktır.

Amerika Birleşik Devletleri

Son dönemde Clinton'un resmi açıklaması ile "halk için de startı verilen"İnsan Genomu Projesi" ile geleceğe yatırım yapan ülkedir.

- Amerikalılar "rüyasını görebiliyorsam yapabilirim" mantığı ile hareket etmektedirler. Yönetim açısından en büyük avantajları think tank (düşünce tankı) takımlarında geliştirdikleri fikirleri tv ve sinema kanalları ile toplumlarına çok iyi empoze etmeleri ve tüm üretim faktörlerini (sermaye, emek, teknoloji, toprak v.s.) hedefleri doğrultusunda harekete geçirmeleridir.
Kısaca mantık: Toplumun önüne bir hedef koy ve herkesi bu hedefe yönlendir.

Amerika'nın hedefi: Uzay
- Amerikanın 1960'lardaki hayali (Jules Verne'in bilinen babası olduğu) "aya seyahat" idi. Başkan Kennedy bunu açıkladı ve tüm ülke bunun için seferber oldu. Gittiler. Şimdi uzaydan diğer ülkeleri vurabilecek seviyedeler.
Peki bu nasıl oldu? Başkan açıklamasını yaptıktan sonra, o dönemin tüm sinema filmleri, dizileri uzay, uzaylılar, uzayda hayat konuları ile ilgiliydi. Ta ki Mars'a kadar gidip açıkçası "şu anki teknoloji ile uzayda bir bok olmadığını" görene kadar "uzay" hep bir numara oldu. Günümüzde gene önemini yitirmemekle birlikte ikinci sıraya düşmüştür.

Amerika'nın yeni hedefi: Evrim
Clinton açıkladı: "Hedefimiz insan genomu projesi". Amerika'da şu an tüm toplum evrim konusu ile ilgili sürekli bir bilgi bombardımanı altında. Medya, filmler, tv dizileri hep bu konuya yönelik.
Şu an Amerika'da yetişen çocuklar evrimin insanlar tarafından yönlendirilebileceğine inanıyorlar. Hepsi ileride bir gün uçabileceklerine, mevcut halden daha dayanıklı ve güçlü olabileceklerine ya da değişim geçirebileceklerine inanmış durumdalar. Dikkat ederseniz son dönem sinema filmleri ve amerikan menşeili diziler toplumu buna hazırlamaktadır.
(örnekler:
4400: Gelecekteki insanlarca kaçırılıp evrim geçiren insanlar.
Heroes: Durduk yere evrim geçiren insanlar.
Battlestar Gallactica: Evrim geçiren robotlar insan olmaya çalışıyorlar.
Lost: Bunda da evrim var şerefsizim. Çünkü Kate insan olamaz.)

Sonuç:

Biz Şehrazat'larla, Nihat Doğan-Seda Sayan aşkı ile Tayyip incileri ile Cem Uzan'ın vaatleri ile Maskeli Beşler Irak gibi iğrenç filmlerle beynimizi doldururken ve bir hedefimiz yokken adamları her zamaki gibi maalesef izleyeceğiz ve göreceğiz. Sonra da "Japon yapmış şerefsizim" diyip televizyona alık alık bakacağız.

Panzerler

Gary Lineker, "Futbol, 22 kişinin kişinin 90 dakika boyunca mücadele ettiği ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur" beyanına "O kadar steroid hormonunu, dopingi yiyen hangi takım kazanmaz ki?" sorusu ile karşılık verilmesi gereken eski ve ünlü futbolcudur.

Alman futbol takımının Panzerler olarak anıldığı yıllar, ikinci dünya savaşı sonrası kimya endüstrisine yatırımları ile kimya devi haline gelmiş almanların sporcularına steroid ve bilimum kimyasal maddeleri enjekte ettiği yıllardır.

Zaten fiziksel olarak devasa yapılı insanları bir de hormonlarla, ilaçlarla takviye ettiğinizde üstün hale gelmeleri kaçınılmazdır.
Hani o dönem, yarmagül kılıklı bıyıklı alman ablaların olduğu dönemdir.